Saldırmak

3 Posted by - 8 Kasım 2017 - Kasım 2017

Günlerden Salı ve saat 04:04. Verilen dersin ilk kelimesi idi saldırmak… aklıma çocukların sokak köpeklerini tu tu tu diye sağa sola saldırtması geldi bu kelimeyi duyduğumda. Sonra birde futbol müsabakalarını sunanların saldırın demelerini hatırlıyorum bu sanki milli maçlarda oluyordu.

Saldırmak genelde belgeselleri çağrıştırıyor. İnsanın insana saldırması pek abes gelse de iyice zıvanadan çıkıyor şu kelime. Tamda şu saldırmak yazısını yazarken Yavuz Bingöl’den “Bir Gönüle Aşk Düşünce” dedi. Yüreğim gözyaşlarıma saldırıya geçti ve gözlerimden yaşlar süzüldü yanaklarıma…

Saldırmak sadece can yakmak mıdır? Saldırmak hayvani bir iç güdü müdür? Öyküsüz çocukların intikamı mıdır yaşamdan? Kimin kınına ölüm yerleşir de düşer yollara saldırır sevgiyi umut edenlerin katıklarına. Saldır dostum vakit aymaz gecelerden sevdayı çalmak vaktidir. Fedailer kusmuş ölüm düşleyen rüyalarını ve sen saldır memeye aç bir kurt gibi. Ahmet Arif’in Adiloş Bebesi geldi birden aklıma. Saldır çocuk saldır da büyü. Büyü evlat saldır, kopar hayatın içinden ekmeğini, savaşarak büyümek zamanıdır. Saldırmazsan elde edemezsin elinde olanı. Ne vakit kendini terk edersen teslim olursan saldırırlar varlığına ve teslim alırlar gülüşünü amansız ve sultasız.

Öyle derin bir iç çekişi vardı ki haçlı seferlerinden kaçanların saldırısına maruz kalıyordu şehrimin kaleleri. Saldırmak öyle kolay bir iş değildi yiğitlik savaşta saldırmak olsa da can değerli, can güzel, can sevgilinin ona kıymak olmaz deyip saklamak gerekiyor her bir ateşten, her bir damla gözyaşından. Saldır artık ve saldır da büyüt küçülen dünyanı dedi başrolleri yazan senarist ve saldırdı tüm oyunbozan kahramanlar ve film bitti.

Kazananı olmayan bir saldırıdan mağlup ayrıldı insanlık…

Yazar : Murat Tali
E-Posta : murat.tali@gmail.com

Yorum Yok

Yanıt yaz