Düşe Çalan

4 Posted by - 6 Mayısıs 2017 - Mayıs 2017

Nihayet kendimize geldik, ayıldık sabahında.

Tek sıkım mermimizdi bu bizim, kanadı.

Her gece Mayıs aylarında kaybolduk.

Birimiz Atik Ali’de kaçtı, öbürümüz köprüde olta balığı.

Desene Üç beş kişiye kadar düştük,

Bahar olup uçtuk öyleyse.

 

Eski pazarda, penye kokardı tezgahlar,

güllü basma kokardı,

sırtımız ter içinde.

Kırmızı bir hüzün olurdu gün batımları,

sonsuza kadar yaşanacağız sanırdık.

Aşklarımız kadeh olarak masamızda,

iç cebimizde asma bahçeleri.

 

Aslında her şey öylesineydi.

Bir intihardan geriye,

bir diz yarasından geriye adlarımız kalmıştı.

Unutmak için yaşıyorduk,

her şeyi unutmamaktı gündemimiz.

Eski köptü altını, Kabataş iskelesindeki biletçiyi,

Langa’da ebegümeci toplayan kızın ellerini unutmamak.

 

Sonraları hep sonradan geldi.

Bebe patikleri, serin kayıklar.

Yüzü muşta ile parçalanmış bir fahişe kadar yakındık kimsesiz kalmaya.

Tam olarak böyleydik.

Böyle olmak istediğimiz için böyleydik.

 

Sadece saçlarımız kaldı avuçlarımızda.

Sarhoş sabahları katıp gece yarınlarına,

sonsuz sevişmeler durağında,

kim olduğumuz meçhulse eğer,

ve eğer yataktaysak ve kadınlar varsa yanımızda,

umursamazdık katran karası çayı,

kaçırdığımız vapurları ve  ölmüş anamızı.

Geçerdik öylesine.

 

Nihayet kendimize geldik, ayıldık sabahında.

Düşe çalan cesetleriz şimdi,

künyemiz sıkışık ön dişimizde.

Bay C

Yorum Yok

Yanıt yaz