Yaşam ve Diyalektik

4 Posted by - 6 Mayısıs 2017 - Mayıs 2017

Yaşam sürekli hareket ve gelişme halindedir.Hiç bir zaman bir düzeyde kalmaz sonsuz bir hareket ve yaratım içindedir.

Diyalektik etimoloji bakımından tartışma demektir.Konuşma anlamına gelen dialektikos müzakere anlamındaki “dialegomaiden “türemiştir.

Diyalektik farklı düşünürlerde farklı anlamlar kazanmıştır. İlk bahseden Yunanlı filozof Herakleitos’tur.M.Ö.500 yıllarında Anadolu’da sürekli dönüşüm yasasını bulmuştur. Her şeyin sürekli olarak değiştiğini ve sonsuz bir süreç halinde aktığını görmüştür. Doğadaki zıtlıkların birliğini ilk vurgulayan Herakleitos olmuştur. Zenon, zamandaki göreliliği yıkmak için diyalektiği kullanmıştır. Karşılıklı konuşarak sonuç çıkarmayı hedefler. Hareket konusundaki eleştirileri de karşılıklı konuşarak yapılan bu çıkarımlara göre temellendirir.

Sokrates ve Platon’da hakikati kavrama ve idrak etme yeteneğinin insanda doğuştandır. Sokrates insanların doğruları bulmak için kullandığı diyalektik(tartışma) yöntemiydi.Platon’da ise doğru bilgilere ulaştıracak varsayımları çıkış noktası alarak ilkeye yükselme yöntemlerinin incelenmesidir.İdeaları ve bunların arasındaki ilişkileri kavramayı sağlayan düşünce etkinliğidir.Kesin bilgiye ulaşmada izlenen yoldur.

Diyalektik Hegel’de çağdaş anlamını bulmuş ve tam bir felsefi çalışmayla ortaya konulmuştur.Ona göre her şey kendi içinde aynı zamanda zıttını barındırırdı. Düşünce bir kavramdan(tez)onun içindeki karşıtına(antitez)bundan da yeniden karşıtına (yani ilk kavrama) dönmekle, diyalektik hareket içinde,iki kavramın birliğini oluşturan üçüncü kavrama(sentez)ulaşır. Bu süreç ,düşüncenin kendisini kavramasını sağlayan bilinç içeriğini artırmaktadır. Hegel’e göre diyalektik, varlığı belirleyen düşüncenin kendi süreci olduğu gibi dünya tarihinin de oluşum ilkesidir.

Hegel’de diyalektik doğayı, toplumu ve düşünceyi karşıtların çatışarak aşılmasıyla durmaksızın devindiren ve geliştiren süreçtir. Düşüncenin kendisini yansıttığı varlığın değişme ve gelişme yöntemidir. Ona göre Evren diyalektikle işler bu işleyişi kavrayabilmek içinse ona ancak diyalektikle işleyen bir bilinçle bakmak gerekir.

Dünyanın değişmesine ve gelişmesine yol açan şeyin “tin” “ide” olduğunu söyleyen dolayısıyla diyalektiği idealist bir zemine aktaran Hegel’den sonra gerçekten var olanın madde olduğunu söyleyen Marx, diyalektiği maddenin ve düşüncenin karşıtlıklardan veya tez ile antitezlerden geçerek ilerlemesinin yöntemi olarak değerlendirmiştir. Diyalektik Marx’la  daha somutlaşarak bilimselleşti.Düşünce biçimi ve yöntem olarak kullanıldı.

Diyalektiğin, düşünce tarihi içinde yüklendiği anlamlara bakarak değiştiğini görebiliriz. Özetle aradaki farklı görüşler olmakla beraber ,diyalektik evreni ve yaşamı olmuş bitmiş, değişmeyen nesnel bir süreç olarak görmez. Yaşam sürekli karşıtların çelişmesinden, değişmesinden gerek düşünsel, gerek maddesel anlamda bir çok değişim ve farklılaşmalara gebedir.Yaşamın işleyişi diyalektiktir. Uzakdoğu felsefesinde de yin-yang gibi var olan her şey zıttıyla vardır. Kutupluluk, zıtlık yaşamın devamını,d eğişim ve dönüşümü sağlayan ana ilkedir.

Farklılıklar bu zıtların birleşmesinden, çeşitlenmesinden oluşmaktadır. Her türlü değişim, yenilik bu anlamda diyalektik süreçle medya gelmektedir. Yaşamın dinamikliğini sağlayan bu ana ilke yaşamın her alanında sürekli çeşitliliği ve hareketi sağlamaktadır. Yaşam ve diyalektik ayrılmaz bir süreçtir.

Kaliope

Yorum Yok

Yanıt yaz