Anka

6 Posted by - 7 Aralık 2017 - Aralık 2017

Saat sabahın yedi buçuğu, hava henüz karanlık ama sokaklar o kadar tenha değil yine de. Kadıköy’de kapalı ama şaşırtıcı derecede ılık bir kış sabahı. Yaz mevsiminin Aralık ayına sıcak bir gün borcu varmış da, şimdi o borcunu ödüyormuş gibi bir gün. Hafif başlayan bir lodos İstanbul sahillerini inceden ısıtıp ruhumuzda dalgalar yaratıyor sanki.

Aniden gelen neşeli ruh hali bir süre sonra aynı hızla terk ediyor varlığımı. Nedense tüm vedalar geride bir hüzün bırakıp gidiyor bize.

Özgür çocukluk günlerime veda etmek zorunda kaldığım o ilk Eylül günlerinde, ülke de bir çok özgürlüğe veda ediyordu. Takılı kaldığımız anlardan biriydi hem benim hem ülkenin. Zaten travma için “anda takılıp kalmak” dememiş miydi birileri .Zorla okula giderken neşe içinde oynayan çocukların sesleri sanki bir daha asla ulaşamayacağımı düşündüğüm bir geçmiş masal ülkesine taşır gibiydi beni.

Yıllar geçtikten sonra doğup büyüdüğüm o neşeli Ege kasabasına veda etmek zorunda kalmıştım. Tek tesellim benimle vedayı paylaşan yakın dostumun olmasıydı. Oraya her döndüğümde hikayeye kalan yerden devam eder gibi hissettim hep. Bunca yıl sonra bile o başımı döndüren rüzgarlarıyla gelen dağ çiçeği kokularını asla unutmadım.

Sonra kısa ama dolu dolu geçen en batıda bulunan sınır kenti. Elbette ilk aşk ve hayal kırıklıkları ile birlikte kaçınılmaz vedanın zamanı geldi ve inanılmaz güzellikte gün batımı kızıllığının önünden akıp geçtim oradan da. Çok zaman vedalarıma eşlik eden gözümdeki nem ile beraber.

Her yaşanmışlık biraz yontuyor bizi. Şekil veriyor ve bizi biz ediyor. Yaşam kadar sabırlı ve kendinden emin heykeltıraş tanımadım ben. Yaşamın hangi evresinde olursak olalım hem bir tamamlanmışlık, hem bir eksiklik içinde var ediyor bizi. Yaşam eserini tamamladığı anda yok olmak zorunda oluyoruz. Doğabilmek için ölmenin kaçınılmazlığı bu.

Milyarlarca oyunun başlayıp bittiği yaşam sahnesinde rollerin büyük ve küçük olmasının hiçbir önemi yok. Asla sonsuza kadar sürecek bir form yok bu zaman akışında. Onun için bırakalım yaşam bizi şekillendirsin.

 

Yazar: İbrahim Karaca
E-Posta: ibrahimlikaraca@gmail.com

Yorum Yok

Yanıt yaz