Yalnız Bir Herkeslik

8 Posted by - 4 Aralık 2016 - Aralık 2016

Hayatım bir öz karmaşasıymış anladım.

Zarif bir kurguymuş yaşamadığımı hissettirmeyen.

Bakıp da geçen trenlere, beklediğim ışık gelecek sanmam bundanmış.

Bundanmış yakın olmayan şehirlere yazdığım mektuplar,

nedensiz gözyaşlarım onbinlerce yağmurlu bahçede.

 

Öyle güzel günlerim oldu ki benim,

yüzümdeki eğriliğe bir öğle üstü yakınlık içindeysen şaşırma.

Ne güzel çizmişler bu ağzı bana; gülelim.

Ne güzel çizmişler bu ağzı bana; öpüşelim.

Sormadan ressamın kimliği, sebebini.

 

“Ben bu eğriliğe yokum” diyen kim var buralarda, söyle.

Gün çekiliyor usulca,

bırakıyor yerini bağcığı açık koşmayı bilen çocuklara.

Çünkü onlar yılgınlık nedir bilmezler,

büyümek ağrısı yok henüz omurlarında,

ve henüz hiçbir gülüş eğri durmaz onlarda.

 

Sen şimdi bu gülüşünü kutusunda sakla emi, eskimesin.

Eskimesin, daha çok kez takınacaksın.

Hem, baban öldüğünde ne bıraktı sana

Yahut sen ne biriktirtin bunca zamanda

 

Gitme hemen, daha bitmedi.

Tükenmeyi öğreneceksin,

başka neyinin kaldığını,

kalanın da bir eğri olduğunu anladığında.

 

İşte gece, sessiz bir iskele getirdi dayatıyor kıyımıza.

Az ilerde bir iskete kuşu, önce öttü sonra uyudu çalılıkta.

Şimdi bu portakal bahçesinde, yalnız bir herkeslik var.

Annemlik, süt dolduruyor bardaklara, başımı okşuyor.

Türkülü bir masada babamlık, amcamlık rakılarda.

Gecenin içinde ışıklı birer ırmaktır trenler

ve hızla tükenen suretler her bininin camında.

Duyumsuyorum tüm olanları, anlamak ise ayrı bir çaba.

 

Artık kimsenin niyeti yok ışıklı ırmaklara,

niyet gümüşten bir hançer, ince boyunlarında,

akacak kan, okunacak dua kimin,

kimin bu kötücül macera.

 

Uzak şehirlerde beklemeyenim var benim.

hiç mektup da yazmadım kalabalıklara

Sen yinede, bir öğle üstü,

yüzümdeki eğriliğe yakınlık içindeysen şaşırma.

Sırf bu yüzden gülüşleri kutusunda sakla.

 

Bay C

Yorum Yok

Yanıt yaz