Muhalefet kelimesi Arapça etimolojik köken olarak karşıt olma,zıt olma anlamındadır. Buna paralel düşünsel düzlemde de bu zıt olma haliyle karşıt görüşlerin çatışması olarak tanımlarız muhalif olma durumunu.
Muhalefet etmek,bir toplumun düşünsel zenginliği,farklı görüşlerin ortaya çıkması açısından çok önemlidir.Burada muhalefet etmek derken gündelik hayatta kullanılan yüzeysel anlamda ele almıyoruz.Alt yapısı sağlam ,bilinçli farklı görüşler ortaya koyma ,akıl yürütmeye dayalı bir muhalif olma halini kastediyoruz.
Düşünce tarihine ve bilim tarihine baktığımız zaman bütün farklı ve zengin fikirler bu bilinçli alt yapısı zengin görüşlere muhalif olma yönelimiyle ortaya çıkmıştır.
Bu bakış açısından hareketle Hegelci anlamda düşünsel etkinlikler diyalektik olarak gelişiyor diyebiliriz.Düşüncenin durağan olmayıp,karşıtlıklardan geçerek ilerlediğini söyleyebiliriz.İlk başta öne sürülen fikir tez,karşıtı antitez ve bu çarpışmadan ortaya çıkan yeni düşüncelere de sentez denmektedir.
Bütün insanlık tarihinin düşünsel olarak gelişimi ,medeniyetin ilerlemesi bu bilinçli muhalif olma paralelinde yürüyor dersek yerinde olur sanırım.Bu diyalektik süreç zıtlıklardan doğan yeni,aykırı ve zengin düşünceler insanlığın yaratıcılığına katkıda bulunan kilometre taşlarıdır.
Genelde ülkemizde ve düşünsel anlamda muhalefet etme bilinci gelişmemiş toplumlarda otoritelerin ve halkın genel eğilimi ,düşünsel farklılıklara açık değildir. Farklı görüşleri dışlayıcı,aşağılayıcı söylemlerle linç etmeye yönelik davranış ve duygu ve düşünce kalıpları hakimdir.
Bir konu ve olay üzerinde muhalif olunacaksa önce konu iyi araştırılmalı,öğrenilmeli sonra akla dayalı mümkün olduğunca objektif bir argümantasyon süreci izlenmelidir.
Toplumsal ve psikolojik bir varlık olan insan söz konusu olduğu zaman elbetteki duygulardan tam bağımsız bir akıl yürütme söz konusu değildir.Lakin elimizden geldiği kadar abartılı duygusal ve subjektif yaklaşımlara karşı temkinli olmak önemlidir.Çünkü abartılı duygusal,tek yönlü yaklaşımlar bir konuyu etraflıca,farklı açılardan anlamaya ve anlatmaya engeldir.Ve bunun bir toplumda normalleştirilmesi ortamı sürekli farklı görüşle karşı psikolojik şiddet uygulayan bir duruma sokar.Nihayetinde giderek bu abartılı psikolojik söylem ve davranışların sonu fiziksel şiddete doğru uzanır.
Sağlam,toleranslı muhalefet bilinci bir toplumun demokratik duruşu bakımından farklı görüşlere kucak açmak, gelişim,ilerleme için olmazsa olmazdır.Değişik görüşleri,bastırarak,linç ederek,dışlayarak toplumlar düşünsel ve bilimsel olarak ilerleyemez.
Bütün düşünsel ve yaratıcı etkinlikler birbirine bağlıdır.Karşıt görüşlerin gelişmediği,nefes almadığı bir ortamda felsefe,sanat,bilim,siyaset,tarih hepsi olumsuz anlamda nasibine düşeni alır.Ezberlenmiş tekelci ve çoğulcu dayatılmışlıklar üzerinden yerinde sayar.Çok boyutlu zengin potansiyellerini gerçekleştiremezler.Hayatta hiçbir şey tek düze aynı bakış açısıyla ilerleyemez.Her şey bir etkileşim içinde ve çoğunlukla karşıt olma hali içinde ilerler,olgunlaşır.
Bir toplumun,ülkenin gelişmişlik ,hoşgörü düzeyi aykırı,farklı görüşlere imkan tanımasıyla ölçülür.Zenginlikler,yaratıcılıklar toleransla ortaya çıkar,gelişir.Düşünce olarak ileri gitmek,her anlamda gelişmişlik düzeyini yakalamak isteyen toplumlar sağlam muhalif sesleri,iyi dinlemeli ve anlamaya çalışmalıdır.Bilinçli notaları basan ,çok seslilik her zaman bir medeniyeti daha sağduyulu,zeki ve adaletli yapar.
Adalet için,potansiyelimizi daha iyi gerçekleştirebileceğimiz her anlamda zengin bir gelecek için, muhalif seslere kulak vermeliyiz.
 |
Yazar: Deniz Demirsoy | |
|---|---|---|
| E-Posta: demirsoydeniz5@gmail.com |
Yorum Yok