ince kıyılmış duygular, ekmek kesme tahtasına yatırılmış sevinçler.
binlerce basamak yukarıya konulmuş sırat hikayeleri.
herkes sevabı kadar yol gidebilir, sevinci kadar yukarıya çıkabilir, sevmeleri kadar katman atlayabilir.
kendisini aşıklar teknesine hapsetmiş ruhların buluşma noktası olmakta sırata uzanan bedenim.
kaç aşık yandıysa kerem misali, o kadar günah karaladım guaj boyalar ile levhi mahfuza.
aman dileyen şeytanın çığlığına teslim ediyordu başını medusa ve hıçkırıklar sarıyordu, kulağımın çeperlerini.
adem’den beriyiz diyordu adam bilmiyordu ki ademin kendisi olduğunu, okuyup duruyordu papirus kağıdına yazılmış duaları.
ve kutsal su ile alnına hac şekli çizip, romalı sezar’ın yol kenarına diktiği çarmıhlara çivileniyordu spartacus.
hüzünden saçlarını boğazına doluyordu kutsal meryem ve havariler harf diziyordu arjuna’nın maharabatha’sında.
şarap ikram ediyordu isa, lakerda balık ve kuru ekmek doluyordu Saint antuan bazilikasına doluşan yoksulların tabaklarına.
rab aman diletiyordu kötünün şerrinden, huzuruna çıkan meleklerine.
yakılan mumların dumanı yağmur olup yağıyordu kutsal kaseye.
son tavafını yapıp, şeytanı taşlıyordu, hacı ismail oğlu hafız mustafa.
tanrı bir kadınmış diye bağırıyordu az önce ölümden dönen adam ve hayretini gizliyordu asasına diz büken xvı.papa benedikt.
Tali
Yorum Yok