“ Aynı nehirde iki kere yıkanamazsın” diyor diyalektiğin babası. Çünkü her şey akar. Artık ne su aynı sudur ne de sen aynı sen.
Herakleitos’un bu sözü inceden hüzünlendirir insanı. Aslında bildiğimiz ama unuttuğumuz zihnimizin derinliklerine gömdüğümüz düşüncelerimizi anlıkta olsa gün yüzüne çıkarır. Fakat akıl hep karar vermek ister çünkü düşünmek yorucudur. Herakleitos bizim tahayyül edemediğimiz zamanlardan bize şöyle seslenir ”Ah, evet içerisinde bulunduğumuz bu dünya ve bu hayat bir mucizedir ve insanın trajedisi de budur; bu dünyayı anlamaya yazgılı olmak” O günden bu güne değişen çok şey olsa da insan doğası hep aynı kalmış olmalı ki bu gün sosyal psikologlar bizi ”bilişsel varyemezler” olarak tanımlıyorlar. Oysa Herakleitos sözlerini “…ama insanı yücelten de bu değil midir; sınırlı doğasını aşmaya yönelmek, belki de sonunun hüsran olacağını önceden bile bile bu yola düşmek.” diyerek sürdürür. Mutlulukla hazzı birbirinden ayırabilirsek biz de bu yola düşenlerden oluruz sanırım , çünkü mutluluk içinde eser miktarda hüzün barındırır ve maalesef sürekli değildir ,ciddi çaba gerektirir, ”ne yapayım ben böyleyim“ cilere de hayli uzaktır.
O günden bu yana birçok düşünür, yazar , bilim adamı Herakleitos ‘u anlamaya çalışmış,ondan etkilenmiş ve fikirlerini geliştirerek günümüze taşımıştır.”Her şey karşıtların kavgasından doğar .Varlık yokluğu yokluk varlığı meydana getirir.Varlık ve yokluk ,olmak ve olmamak,yaşamak ve ölmek bir ve aynı şeydir.Öyle olmasaydı değişip birbirlerine dönüşmezlerdi.” diyen Herakleitos’un görüşlerini Aristoteles ”Kuru, ıslak, sıcak ve soğuk olmak üzere dört nitelik bulunur.Her element iki niteliğe sahiptir; ateş ,sıcak ve kuru,toprak,kuru ve soğuk,su,ıslak ve soğuk,hava,ıslak ve sıcaktır .Her element bir diğeriyle bir niteliği paylaşır,bu durumda diğerine dönüşebilir” şeklinde geliştirmiştir. Görüntü değişse de öz aynı kalır. Hegel, Nietzsche, Goethe ve daha nicelerinin yol göstericisi de Herakleitos olmuştur.Asıl şaşırtıcı olan tüm bu fikirlerin hiçbir deneye ihtiyaç duyulmadan geliştirilmiş olması.
Asırlar sonra da Einstein e=mc2 formülüyle çorbadan tuzunu esirgememiş “Bilim önemlidir ama hayal daha da önemlidir, çünkü bilim sınırlıdır” diyen bilim adamı da herhangi bir deneye veya laboratuara ihtiyaç duymadan kağıt üzerinde bu çarpıcı formülü geliştirmiştir. Enerji ve madde arasında ki tek farkın hız olduğunu söyleyen Einstein “Her şey kendi karşıtına dönüşür, karşıtların çarpışması ve öz birliği her şeyin temelidir” diyen Herakleitos ‘tan çokta uzağa düşmemiş gibi. Ve yine Herakleitos’un “Bilgelik doğayı anlamak değil doğaya uygun davranmaktır, çok şey bilmek aklı eğitmez, çok şey bildiğini sandıklarımız daha gece ile gündüzün bir olduğunu bile anlayamamışlardır.” sözü bu bakışı pekiştirir. Bu bakış pekiştikçe ikrardan gelen sükut, hatırlamanın yaşattığı hüzün, yolculuğun gerektirdiği çaba, sabır ve nihayet yolculuğun kendisi olan kesikli mutluluk da pekişecektir.
Mavi
Yorum Yok